Afganistan'daki yaşanan olayları ve insanlık dramını ibret nazarıyla takip etmek, milli ve manevi ruh ile değerlendirmek ve doğru okumak gerekiyor.
Çünkü Afganistan'da yaşananlar, başta ABD ve diğer emperyalist devletlerin/güçlerin gerçek yüzlerini bir kez daha maskesiz, tevile gerek kalmadan göstermiştir.
“Demokrasi ve çağdaş yaşam” vadi ve düzmece olaylar ile işgal ettikleri ülkeleri nasıl tarumar ettiklerine, geride enkazdan başka hiçbir şey bırakmadıklarına acı tecrübe ile bir kez daha canlı ve kanlı haliyle gözlerimizle şahit olduk.
Dünya siyasi tarihi için kelebek gibi kısacık ömrüyle Komünist-Kapitalist sistem ve ABD-SSCB odaklı iki ayrı kutuplu NATO ve Varşova Paktları ile kurulmaya çalışılan eski dünya düzeni kurulması aşamasında olduğu gibi dağılma sürecindeki bütün gelişmeler ve yaşananlar da Ümmeti İslam'ın başına bela oldu.
Birinci Dünya Savaşı sonrasında emperyalist ülkeler tarafından cetvel ile çizilen İslam Coğrafyası kan ve göz yaşı gölüne döndü. Zamanında küçük küçük ihanet ulufesi olarak kurdurulan devletçikler yakıldı, yıkıldı. Toprakları işgal edildi. Yer altı ve yer üstü bütün zenginlikleri talan edildi. Emperyalist devletler tarafından aralarında pay edildi.
Bu kanlı yıkım süreci ile Kafkaslardan başlayan, Ortadoğu ve Balkanlarda devam eden insanlık dışı vahşet, soy kırımlar tarihin kanlı sayfalarında yerini aldı ve toplum hafızamıza kazındı.
Şimdi de Kapitalist ve Komünist bloklu olarak kurgulanan dünya düzeni çöktüğü için enkazı üzerine kurulmaya çalışılan ABD, AB, Çin, Rusya, İngiltere, Fransa, Almanya ve İsrail gibi ülkelerin çıkarlarına hizmet edecek, Türkiye'ye de güçsüz bir ülke rolü uygun görülen küresel müesses nizam kurulmaya çalışılıyor ki... Bugün etrafımızı saran ateş çemberi ile temelleri atılmaya çalışılan bu pis nizamın kurulması gayretlerinden başka bir şey değildir.
Tasarlanan yeni dünya düzeninin kurulmasına direnişi ile engel olduğu ve jeopolitik önemi nedeniyle en ağır bedeli ödeyen ülkelerden birisi de Afganistan oldu.
Afganistan, 1979 yılında ülkesini işgal eden SSCB'ne tek başına direndi ve bu direnişi ile Komünist sistemin altındaki tutsak halkların/devletlerin uyanışına ve direnişine neden oldu. Bunun sonucu da dünyanın başına bela olan SSCB'nin patronluğunu yaptığı Komünist sistem köksüz ağaç gibi çöktü, Komünist sistem darmadağın oldu.
Sonrasında da düzmece İkiz Kuleler saldırısı ile Usame bin Ladin'i topraklarında sakladığından bahisle bu defa Afganistan, ABD ve AB tarafından 2001 yılında işgal edildi.
ABD, işgal ettiği her ülkede uyguladığı gibi Afganistan'da kendisine hizmet edecek genel valiyi, orduyu ve hizmet edecek sadık kişilerden oluşan ülke yönetimini oluşturdu. Kukla yöneticileri ile Çin sınırında kendisine ileri karakol uç noktası olarak Afganistan da mevcut yönetimi ile güvene aldı. Bununla birlikte Afganistan'ın yeraltı ve yer üstü zenginlikleri ile, uyuşturucu ekimi yapılan alanları kontrolü altına aldı.
Yalnız Afganistan'da işler ABD ve Emperyalistlerin istediği gibi gitmedi. Taliban (Öğrenciler) Afganistan'da taraftar buldu. ABD ve AB'nin güdümündeki fonlanan hükümet, ordu halktan kabul görmedi. Bu durum işgalcilerin dikkatinden kaçmadı ve SSCB gibi postu deldirmeden geri çekilme kararı aldılar.
ABD ve AB ortağı küreselcilerin emrindeki Sadık Genel Vali Eşref Gani paraları ile birlikte uçağa binip, kan dökülmesin mazeretine sığınıp ülkeyi terk etmesi ile Afganistan'daki Emperyalistlerin kurduğu müesses nizamları dağıldı. Taliban (Öğrenciler) güçleri de ülkedeki yönetimi resmen ele geçirmesi ile Afganistan'da yeni bir süreç başladı.
Afganistan'daki mevcut durum şu anda muammalar ile dolu, henüz netleşmemiş, neyin ne olduğu henüz belli olmayan, yarının ne getireceği belirsiz bir süreç yaşanıyor. Bu durumun bugünden yarına da çözülmesi pek mümkün görülmüyor. Bu nedenle herkes Afganistan'daki yaşananları dünya görüşü, aklı ve gördükleri ile farklı değerlendirmelerde bulunacaktır. Algı ve yalana dayalı birçok haber servis edilecektir.
Bu nedenle bu süreci zamana bırakıp, taraf olmadan Afganistan'daki yaşananları kimin, yazılı ve görsel basının hangileri ülkemizin milli çıkarları ile hangisinin de işgalci devletlerin ağızı ile yorumladığını takip etmenizi öneriyorum.
Bunun yanında Afganistan da işgalci emperyalistlerin paralı uşaklığını yapanların nasıl paniklediğini, kimisinin fırsat bu fırsat deyip kaçma gayreti kimisinin de ölüm korkusu ile ABD Kargo Uçağının kanatlarında çoluğunu, çocuğunu devletini geride bıraktığı kaçış görüntülerini izledik.
Bu nedenle, kucağında çocuğun ile sığınacak ülke ararken ayağına çelme takılmasını, ABD Ordusunun Köpekleri koltuklarda yolculuk yapar iken, ülkenden kaçmak için uçağın kanatları üzerinde yolculuğu göze almak istemeyen, herkes ülkemizin birlik, beraberlik, huzur ve istikrarına sahip çıkmalıdır.
Bu nedenle de “HELP TURKEY” Gibi vahşi emperyalistler tarafından yanlış anlaşılacak paylaşımlar yaparken de çok dikkatli olmak gerekir.
Ayrıca ABD Başkanı Biden'in: “Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçimleri kaybetmesi için muhalefetin desteklenmesi ve cesaretlendirilmesi gerektiğini, Erdoğan'ı darbeyle değil, seçimle değiştireceğiz” ifadelerini Afganistan'daki gelişmeler ile birlikte Türkiye eksenli bir şekilde detaylıca okumak ve yorumlamak gerekir.
