Oktay, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen adli ve idari yargı hakimleri ile Cumhuriyet savcılarının kura töreninde, bugün göreve başlayacak 403 hakim ve savcıyı tebrik ederek başarılar diledi.
Tören vesilesiyle hakim ve savcılarla beraber olmaktan duyduğu memnuniyeti ifade eden Oktay, "Sizlerle birlikte hakim ve savcı sayısı 20 bine yaklaşan adalet teşkilatımız, daha etkin ve hızlı işleyerek milletimizin vicdanını rahatlatan kararlara imza atmaya devam edecektir." diye konuştu.
Milletin, hakkını alacağına inanarak ve adalet teşkilatına güvenerek yargı organlarına başvurmasının büyük önem taşıdığına işaret eden Oktay, şu ifadeleri kullandı:
"Hakkı vermekle hakkı gasbetmek arasında dengenin son derece hassas ve önemli olduğunun bilinciyle, bu güveni sağlamak için vazifenizde çok titiz olacağınıza yürekten inanıyorum. Adliye binalarımızda ve mahkemelerimizde 'Adalet mülkün temelidir' ifadesi yazmaktadır. Önemli olan bu güzel ifadenin akla ve kalbe de nakşedilmesidir. Böylece adalet, hakkını arayan tüm vatandaşlarımızın hayatına nüfuz edecek ve toplumun tamamının memnuniyeti olarak yansıyacaktır."
- "Tarihimiz adalet konusunda geniş birikime sahip"
Adaletin, insanlık tarihi kadar eski bir kavram olduğuna ve ilk insanla başlayan adalet arayışının dünyanın sonuna kadar devam edecek beşeri bir mücadele olduğuna dikkati çeken Oktay, "Biz, devletin temelinin toplum içinde adalet sağlamak olduğuna inanmış bir medeniyete sahibiz. Tarihimiz, adalet konusunda geniş bir birikime sahiptir ve toplumda adaletin tesisi geçmişten bugüne önceliğimiz olmuştur. Ecdadımızın, 'insanı yaşat ki devlet yaşasın' düsturuna dayanan yönetim anlayışı da yine güçlü bir adaletle hayat bulmuştur." dedi.
Yusuf Has Hacib'in 11. yüzyılda yazdığı Kutadgu Bilig adlı eserinde günümüze "İster oğlum ister yakınım veya hısımım olsun, ister yolcu, geçici, ister misafir olsun, kanun karşısında benim için bunların hepsi birdir, hüküm verirken de hiçbiri beni farklı görmez." sözleriyle seslendiğini aktaran ve Mevlana'nın hakimleri "Düşmanlıkları ve uyuşmazlıkları kesen bir makas" olarak tarif ettiğine vurgu yapan Oktay, "Bugün dünyada insanların en çok eziyet gördüğü, zulme uğradığı yerlere baktığımızda tamamında adalet mekanizmalarının olması gerektiği gibi işlemediğini görürüz." diye konuştu.
Kadim adalet mirası sayesinde daha güçlü bir demokrasiye sahip olmak ve hukuk devleti olma yolunda önceki yıllarda kararlı adımlar atıldığını söyleyen Oktay, adalet hizmetlerinin yalnızca lafzıyla değil ruhuyla da en iyi noktaya ulaşması için gayret gösterildiğini dile getirdi.
Dava dosyalarının kuşaktan kuşağa geçtiği günlerden, fiziki şartları en iyi şekilde yapılandırılmış adliyelerde hızlı sonuçlanan davaların görüldüğü günlere gelindiğini vurgulayan Oktay, yargı sisteminde yapılan pek çok düzenlemeyle dosya yığılmalarının önüne geçildiğini anımsattı.
Mahkeme, hakim ve savcı sayısı artırılarak hizmetlerin daha hızlı ve kaliteli verilmesinin sağlanmakta olduğunu ifade eden Oktay, "Ülkemiz çapında 245 adalet sarayı ile adalet hizmetinin yapılan işin itibarına yakışır şekilde işlemesi temin edilmektedir. Toplumda adalet mekanizmasının daha iyi işlemesi ve vatandaşlarımızın sorunlarının çözümüne yönelik daha etkin sonuç alınması amacıyla Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı getirilmiş ve İstinaf Mahkemeleri faaliyete geçirilmiştir. Ayrıca kamu denetçiliği, arabuluculuk ve uzlaştırma gibi hizmetlerle anlaşmazlıkların mahkemelere gitmeden çözülebilmesini sağlayacak alternatif yollar uygulamaya girmiştir." dedi.
- Yargı reformu
Askeri mahkemelerin kaldırılmasından, Hakimler ve Savcılar Kurulunun yapısının değişmesine kadar pek çok alanı kapsayan yargı reformları sayesinde Türkiye'de adalet mekanizmalarının itibarının yükseltildiğini belirten Oktay, meslek içi eğitim sistemiyle hakim ve savcıların güncel gelişmeler doğrultusunda kendilerini yenileyebilmelerine imkan sağlandığını anlattı.
Adalet Akademisi bünyesindeki çalışmaların ideal hakim, savcı sayısına ulaşana kadar süreceğine inandığını dile getiren Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"17-25 Aralık girişimi ve 15 Temmuz FETÖ hain darbe teşebbüsü, hepimize yargının bağımsız ve tarafsız olmasının, adaletin tesisi açısından ne kadar hayati öneme sahip olduğunu bir kez daha göstermiştir. Adalet teşkilatımız gerekli mekanizmaları işleterek darbe girişiminin ardından, içindeki FETÖ'cüleri en hızlı ve en kararlı şekilde temizleyen kurum olmuştur. Bu çerçevede, adalet teşkilatımızın içine vesayetin açtığı çatlaklardan sızmış 4 bin civarındaki FETÖ üyesi hakim ve savcı tasfiye edilmiştir. Aslında bunlara 'hakim ve savcı' demek de doğru değil. Nasıl ki asker demiyorsak diğerlerine, 'asker elbisesi giymiş hainler' diyorsak bunlar da hakim ve savcı elbisesi giymiş içimize sızmış hainlerden başka bir şey değiller.
Kararlarını, akıl ve vicdan yerine ideolojik bağnazlığa dayanarak alanlar ve bağımsız olmak yerine FETÖ, PKK ve diğer terör örgütlerinden talimat alanların ne adalet teşkilatımızda ne de devlet teşkilatımızın herhangi bir noktasında barınmasına müsaade etmedik, etmeyeceğiz."
- Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi
Fuat Oktay, 16 Nisan 2017 halk oylaması sonucunda yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığının anayasal çerçeveye alındığını hatırlatarak, "Böylece Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yasama, yürütme ve yargı arasındaki güçler ayrılığı yeniden tesis edilmiş, siyasi istikrar garanti altına alınmıştır. Bundan sonraki süreçte adaletin tam tecelli etmesi açısından ihtiyaç olan kanunlarla ilgili, yasama organı olan Meclisimiz, milletvekillerimiz gerekli çalışmayı yapacaklardır. Daha etkin uygulamaya yönelik de yürütme organından gerekli çalışma yapılacaktır. Yani nihai kanun yapma tasarrufu yasama organımıza dolayısıyla milletvekillerimize aittir." ifadelerini kullandı.
Hakim ve savcılara, "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde her zaman olduğu gibi sizlerin yanınızda olduğumuzu, devletimizin her türlü imkanını sağlamaya hazır olduğumuzu ifade etmek isterim." diye seslenen Oktay, "Sizlerden de beklentimiz adaletin tesisi bu konudaki hassasiyetinizi ve adalet terazisini dengede tutma konusundaki kararlılığınızı sürdürmenizdir. Vazifenizi yaparken 'bir mazlumun ahının arşı titretmeye yeteceğini' aklınızdan çıkarmayın. Sizlere güveniyor, tek ölçünüz hukuk ve adalet olacak şekilde, milletimizin size duyduğu güvene sonuna kadar layık olacağınıza yürekten inanıyorum." diye konuştu.
- Notlar
Konuşmaların ardından avukatlık mesleğinden geçen 8. dönem adli yargı hakim birincileri Ulukan Maden ile Anıl Hızal'a ve Cumhuriyet savcıları birincisi Filiz Temiz Üner'e plaketleri Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay tarafından verildi.
Plaket takdiminin ardından kuralar çekildi.