Birleşmiş Milletler bünyesinde Yeşilay'ın etkili bir partner olarak katıldığı uluslararası bir toplantı için Viyana'dayız. O toplantıda, uyuşturucudan, bilgisayar oyununa kadar aklınıza gelebilecek her türlü "bağımlılıkla" küresel düzeyde yapılan mücadeleler konuşuldu.
okakta ise gözler Türkiye-AB ilişkilerinde ve son göç dalgasındaydı. Göç dalgası bugün Avrupa sokaklarının en sıcak konusuydu.
Viyanalılar da tıpkı AB'yi yöneten siyasi aktörler kadar şaşkındı. Kimi "Türkler yine ortalığı karıştırdı" diyor kimi ülkelerini yönetemeyen siyasetçileri suçluyor, kimi de "göçmenleri istemiyoruz" diye kestirip atıyordu.
En makul ses ise yine Yeşilay'la ilişkili Latin Amerikalı bir kadından geldi:
"Tıpkı sağlık ve bağımlılıkta olduğu gibi göç meselesinde de önleyici tedbirler alınmadan bu sorun çözülmez. Suriye meselesine yerinde çözüm üretilmediği için bu noktaya geldi. Dünya devletleri artık göçle baş etmek zorunda. "
Yeşilay bi dünya markası
Sokağa ve sohbete ara verip BM binasında devam eden ve Yeşilay'ın da 11 ayrı etkinlikle katıldığı toplantılara dönüyoruz. O toplantılara dünyanın 130'u aşkın ülkesi katılıyor.
İlginç olansa Türkiye'de her türlü bağımlılığa karşı mücadelesiyle bilinen ancak adı pek öne çıkmayan Yeşilay'ın aslında dünya çapında bir markası olması...
Derin tarihi, çalışma tecrübesi ve rol model olacak uygulamalarıyla Yeşilay BM nezdinde çok ciddi bir prestije sahip.
Viyana'daki toplantıya katılan 130'u aşkın ülke içinde olan ve aralarında Brezilya'dan Avusturya'ya, Bosna- Hersek'ten Nijerya'ya 18 ülke bizzat Yeşilay'ı örnek alarak örgütlenmiş...
Bu ülkeler, katıldıkları BM toplantılarında Yeşilay modellerini kendi ülkelerinde nasıl uyguladıklarına ilişkin tecrübelerini anlattı.
Türkiye adına ise Yeşilay Genel Müdürü Sultan Işık, ayrıntılı bir sunum yaptı. Işık o sunumda da dünyanın örnek aldığı iki modelden söz etti.
Biri Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim (TBM) programı diğeri de Okulda Bağımlılığa Müdahale (OBM) programı.
Birbirini tamamlayan bu iki model BM tarafından diğer ülkelerde örnek model olarak uygulanıyor.
Işık, bu iki uygulamanın en önemli özelliğinin önleyici tedbir olduğunu belirtiyor ve şöyle diyor:
"TBM'de öğrencilere, madde kullanmaya başlamadan önce ulaşmaya çalışıyoruz. Onlara o yaşta sağlıklı yaşam ve dijital bağımlılıkla ilgili bilgiler veriyoruz. Ortaokul çağından sonra, alkol bağımlılığı ve tütünün zararları hakkında bilgi veriyoruz. Bu eğitim programlarıyla Yeşilay olarak Türkiye'de her yıl 10 milyon öğrenciye, 2 milyon da yetişkine ulaşıyoruz. Aynı şeyi OBM programında da uyguluyoruz." Dünyanın birçok ülkesinin örnek aldığı bir başka uygulama ise Yeşilay Danışmanlık Merkezleri (YEDAM) uygulaması. Bu konuda da dünyada Türkiye'nin tek olduğunu söyleyen Işık şöyle diyor:
"Türkiye'nin 47 farklı noktasında bu merkezler bulunuyor. YEDAM'da ücretsiz psiko-sosyal destek veriliyor. Bu destek, bağımlı kişiye hayat boyu verilirken ailesine de veriliyor. Dünya Yeşilay'ın bu uygulamasını da ilgiyle izliyor."