Merhaba demeden önce şunu belirtmeliyim ki bu yazımı “Anadolu'nun Çocukları” için kaleme aldım. 1000 yıldır Avrupa'nın köpekliğini yapma görevini kendilerine kemik olarak bellemiş kişiler, hiç şüphem yok ki bu yazımdan hiç bir şey anlamayacaktır. Kimler mesela derseniz bakınız Can Dündar.
Gerçek okuyucu kitleme hitap etmeye başladığıma göre yazıma, bizlere rahmet olarak Hz Mu-hammed (SAV)'i gönderen Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla başlayalım ve günümüzün şey-tanlarından yine Hâfız olan Allah'a sığınalım.
Bir kere AB dediğimiz yapının günümüzün Haçlı İttifakı olduğunun artık farkına varmamız gerek. Devlet bayraklarında haç dolu olan ülkelerin bir araya gelmesinden oluşan bu yapının, “insan hakları, kadın hakları, çocuk hakları, hayvan hakları gibi içerisinde “Adalet” ve “Hak” geçen kelimelerle kendilerine argüman oluşturmaya çalışmaları, biz müslümanlar için dikkatle takip edilmesi gereken bir konudur.
1400 yıl önce kölelik sistemini kaldıran bir dini bizlere getiren Hz Muhammed'in, (SAV) o dönem yaşama hakkı bile tanınmayan kadınları ümmetin en şereflilileri haline getirdiğini; kuşu ölen bir çocuğa taziyeye gittiğini unutuyor gibiyiz.Böyle bir geçmişe sahip olan biz müslümanların bundan bir kaç yüz yıl önce tuvaleti bilmeyen, tedavi edemedikleri hastaları yakarak onlardan kurtulmayı hedefleyen bir yapıdan ne tür bir beklenti içerisinde olabiliriz?
Bütün bunlar size de garip gelmiyor mu dostlar?
1400 yıl önce Allah'ın eliyle kurduğumuz İslam Medeniyeti kitap olarak önümüzde duruken; medeniyeti, hak-hukuku hangi akıl ve fikir dünyasına dalarak AB'den bekler olduk?
Uyum yasaları nedir ya biri bana açıklar mı? Neye uyum sağlamamız gerekiyor bizim? Yoksa 1900'lü yıllarda kendilerine verilen görevle koskoca Osmanlı İmparatorluğu'nu 783 km²'ye sıkıştıran sözüm ona aydınların Avrupa köpekliğini devam ettirerek uslu bir köpek olmaya mı?
Hayır.!
“Biz Anadolu'nun Çoçuklarıyız”
15 Temmuz, 1900'lü yıllarda üzerimize giydirilen bu deli gömleğini artık çıkarıp yakmamız gerek-tiğini bizlere gösterdi. Artık karşımızda resmiyette adı AB olan fiiliyatta ise İslam'ın nurunu söndürmek hevesiyle bu topraklara saldırmayı planlayan bir Haçlı İttifakı var.
İngiltere'ye gelecek olursam, İngiltere'nin AB'den ayrılmasını kısaca özetlersek bu sadece “Cam-baza Bak Cambaza” oyundan ibarettir. Haçlı ittifakı olarak bize saldırmaya hazırlanan AB, kendi içerisinde parçalanıyormuş hissiyatı vererek aslında özüne dönmekte ve birleşmekte.
ABD ile ilgili söyleyecek tek bir sözüm yok. Çünkü “Elhamdülillah Müslümanım” diyen herkes artık eminim ki ABD'nin tek yaptığının müslüman kanı dökmek ve siyonist İsrail'i güçlendirmek olduğunu öğrenmiştir.
Öyleyse,
Gün, artık apaçık düşmanı görüp mevzii alma vaktidir.
Mevzimiz elbette mevcut durum içerisinde Haçlı İttifakı AB'nin düşman olarak kendisine be-lirlediği “Şanghay” olmalı. Artık fiili olarak başlamış olan bu dünya savaşında mevzimizi sağlam
tutmalı ve Anadolu'nun Çocukları olarak bir ve beraber olmalıyız.
Şuna da söylemeden geçemeyeceğim ki, Şanghay bizim için ancak bir geçiş süreci olabilir. Çünkü biz, üzerinde yaşadığımız toprakların bir sorumluluğu olarak “İslam Birliği”ni kurmak zorunda olan gençleriz. “Gençleriz” dedim çünkü mekanı cennet olsun Rahmetli Erbakan Hocam'ın temellerini attığı ve dünyanın kurtuluşunun “İslam Birliği”nde olduğunu söylediği İslam adaletiyle kurulması gereken bu sistemi kuracak olanlar bu toprakların gençleri olan bizleriz. Ve bu İslam Birliği'nin ku-ruluşunun da 2023 ve sonrasında olacağını görür gibiyim.
Velhasıl sözün özüne gelecek olursak;
Avrupa Birliği dediğimiz kan ve gözyaşı üzerine kurulmuş bir vahşi kapitalizm sistemi.
Şanghay dediğimiz, bizler için bir geçiş süreci.
Asıl hedef “İslam Birliği”,
Asıl hedef, bu topraklardan yükselecek olan muştu,
Asıl hedef, Amerika'nın arka sokaklarındaki evsizlerin de, İslam ülkelerinde kanla yoğrulan kardeşlerimizin de hakkını soracak adaleti tesis etmek,
Asıl hedef, Allah'ın lafzını, Hz Muhammed (SAV) sünnetini yeryüzünde hakim kılmak,
Asıl hedef bu yolda ya zafer ya şehitlik.
Öyleyse.
Haydi Bismillah
Selam ve dua ile
28.11.16.