Beceriksizler sağa sola bakınıp düz ovada yolunu şaşırırken... Kitabına uyduran kervanı yükleyip yüksek dağlardan aşırdı.

Ezeli rakipten önce ebedi dostu olan Fenerbahçe'nin ikram ettiği şampiyonluk hediyesini bir kez daha geri çevirmeyen aslan bu ormanın kralı bu senede benim dedi.

Gelenek Küllere Tapmak Değil, Ateşi Korumaktır!

Bir şampiyonluk geleneği var bu takımda. Başkanı, yönetimi, teknik ekibi, futbolcusu hep bir şekilde değişiyor lakin başarı geleneği hiç değişmiyor. Galatasaray Kulübü tüm unsurlarıyla ateşi koruma geleneğini hiç kaybetmediği için belirli periyot aralıklarında mutlaka şampiyonluklar yaşayabiliyor.

Geçmişten bugüne baktığımızda şampiyonluk ateşini yakmış bir Galatasaray kulübünün bu yolda hep kararlı ve sağlam adımlarla ilerlediğini görürüz. Genelde yolculuk esnasında ezeli rakibi gibi plansız ve beklenmedik puan kayıpları yaşadığına çok az şahit oluruz. Bu ve buna dokunan önemli etkenler düşünüldüğünde futbolda en büyük olabilmeyi yıllar içinde sağladığı gibi korumaya da devam ediyor.

Terazide Doğrular Fazlaydı!

Galatasaray'da şampiyonluk konusunda pek çok doğru iş yapıldı. Takımda Kerem, Nelsson gibi genç ama tecrübeli... Gomis, Muslera gibi yaşı olan ama etkisi yüksek oyuncular ile başarı kaçınılmaz kılınmış. Oyuncu grubunun yönetim ve teknik ekip tarafından doğru planlama ile yönetilmesiyle Galatasaray şampiyon olurken çok tecrübeli hocaları olan bazı takımlar ise sezonu "BURUK" kapattı.

Avrupa'da futbolunun sonuna gelmiş ve artık Ortadoğu ülkelerine transferi planlanan oyuncuları takıma katma geleneğine bu sene ile son veren Galatasaray'ın önümüzdeki yıl Şampiyonlar Liginde de ciddi başarılar elde edebileceğine inanıyor, tekrardan kazanılan şampiyonluk için tüm Galatasaray camiasını tebrik ediyorum.