10 Aralık...
Roboski... Ve
CHP...
Tesbihe dizilmiş gibi muammalar ile birbirine bağlı şifre niteliğinde ki üç işaret levhası...
Bu sözcüklerin ne anlama geldiğini ve CHP ile ilgisinin ne olduğunun anlaşılabilmesi için hangisinden başlanması gerektiği sorusuna ihtiyaç duymadan kitabın orta yerinden;
“Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı adayı olsa da olmasa da CHP Genel Başkanlığından gidici gözüyle bakılıyor.” İddiası ile başlayalım ki konu dağılmasın...
Evet...!
CHP'de bu günlerde tabiri caiz ise Kemal Kılıçdaroğlu can derdinde bazıları da et derdine düşmüş olmaları nedeniyle olağanüstü bir hareketlilik, hizipler arasında bacadan tütercesine bir kavga almış başını gidiyor ve CHP cadı kazanı gibi kaynıyor.
Bunu herkes biliyor, görüyor ama bu seçimde milletvekili aday listelerini Kemal Kılıçdaroğlu'nun belirleyecek olması nedeniyle bazıları susmayı tercih ediyor.
Mahallenin mangalda kül bırakmayan fondaş medyası da şimdilik bunu görmezden, duymazdan geliyor… Onların tek derdi şişi ve kebabı yakmadan kayığını yüzdürmek …
Bunun içinde hiçbir şey yokmuş, sanki her şey yolundaymış gibi davranmaya çalışıyorlar. Kısacası her zamanki gibi bildiğini çalıyor ve kendi kendilerine üç maymunu oynuyorlar.
Çünkü 6+1 Masasının Cumhurbaşkanı adayının kim olacağı tam anlamıyla muammalar ve soru işaretleri ile dolu dipsiz bir kuyu.
Masanın Cumhurbaşkanı adayının kim olacağını ve Kılıçdaroğlu'ndan sonra CHP'nin başına kim geleceğini Allahtan gayri kimse bilmiyor.
Şimdilik Derin CHP İmamoğlu'na rest çekti ve üzeri çizildi. Buna rağmen İmamoğlu ne Cumhurbaşkanlığı adaylığından nede CHP Genel Başkan adaylığından vazgeçmedi.
CHP'nin İstanbul Dukası ile Trabzon ekibinin arasında İYİ Partinin de kıyısından köşesinden müdahil olduğu mücadele kıran kırana devam ediyor...
Kaftancıoğlu ile İmamoğlu arasında yaşanan ve bir kısmı kamuoyuna yansıyan tartışmalar buzdağının sadece görünen kısmı...
Bu gelişmelere bağlı olarak bundan sonra 10 Aralık tarihi ile birlikte CHP ismini yan yana çokça anılacağına emin olabilirsiniz.
Aynı zamanda HDP ve PKK'yı sarıp sarmalayıp, bebek katili seviyesinden masum çocuk seviyesine çıkarıp yola devam misali Roboski ismini de TSK ve Türkiye ile hesaplaşma adına birlikte zikredilecekmiş gibime geliyor.
Çünkü CHP'nin nur topu gibi başını Oğuz Kaan Salıcı ve Canan Kaftancıoğlu'nun çektiği 10 Aralık hareketi diye isimlendirilen hiziplerin de üstünde bir hizbi oldu.
Aslında CHP'deki 10 Aralık hareketi yeni değil. Kökü ve kuruluşu çok eskilere dayanıyor. Hareketin şimdiki lideri konumundaki Oğuz Kaan Salıcı İstanbul CHP İl Başkanlığını Canan Kaftancıoğlu'na devredip kendisi teşkilatlardan sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı olduktan sonra ete kemiğe büründü. Bu günler de rüştünü ispat etmeye çalışıyor.
Merak edenler arama motorlarına “10 Aralık hareketi ve CHP” yazıp arama yaptıklarında konu hakkında geniş bilgi sahibi olacaklardır.
Roboski'nin üzerinden 11 yıl gibi uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen seçim arifesinde denize düşen yılana sarılırmış anlayışı ile konu CHP tarafından ısrarla gündeme getirilmeye çalışılıyor. Bu işin öncülüğünü de Levent Gök yapıyor ve Kılıçdaroğlu 'da tam destek veriyor.
Levent Gök; yazdığı ve 06.10.2022 tarihinde İmge Yayınevi tarafından yayınlanan ve çok kısa bir sürede 3. Baskısı (!) yapılan “Roboski Uludere'nin Gözyaşları” isimli kitabının 10.12.2022 tarihinde imza gününün yapılacağını ve Kılıçdaroğlu'nun da bu etkinliğe katılacağını Halk TV'nin 03 Aralık 2022 tarihinde yayınlan programında açıkladı.
Yalnız kitabın basım ve dağıtımını dikkatlice incelediğinizde işin içinde bir Ali Cengiz oyunu var gibi durduğundan dikkatinizi çekmek istiyorum. Lütfen kitabın ilk basım tarihi ile sonrasında ki gelişmelerin tarihlerine lütfen dikkat ediniz...!
Kitabın basım tarihi 06.10.2022…
Fikri Sağlar 13.10.2022 tarihinde Birgün gazetesinde ki köşesinde kitabın önceki gün (10.10.2022) kendisine ulaştığını söylüyor.
Dikkat ediniz… “Kitabı aldım demiyor elime ulaştı diyor” Yani kitap ilginç bir şekilde basım tarihinden sadece 3 gün sonra okura (Fikri Sağlar) ulaşıyor ve 03.12.2022 tarihinde de kitabın 3. baskısı yapılıyor.
Levent Gök kitabının 3. Baskısını yaptığını söyleyince üşenmedim devamlı alışveriş yaptığım kitap satış firmasının sitesine girdim. 3. Baskısının yapılığı söylenilen tarihte kitaptan 64 adet, evet yalnızca 64 adet satıldığı, 8 kişinin favorilerine eklediği, yorum ve beğeni yapılmadığı sadece bir kişinin kitabı okudum diye not düştüğüne şahit oldum.
06.10.2022 tarihinde yayınlanıp, daha mürekkebi dahi kurumadan 3 gün içinde okuyucusu ile buluşturulan ve 58. günde 3. Baskısının yapılması ve 61 gün sonrada CHP Genel Başkanının katılacağı imza günü düzenlenmesi çok ilgi çekici...
Böylesi bir olayın Dünya üzerinde olabileceğine pek ihtimal vermiyorum. Bu kitabın ilginç gelişmeler ve kısa sürede basılıp dağıtılması ve 3. baskısının yapılmasındaki gariplikler nedeniyle Guinness rekorlar kitabına girecektir diye tahmin ediyorum.
Birde olayın üzerinden 11 yıl gibi uzunca bir süre geçtikten sonra Türkiye'nin seçim mahalline girmesinin arifesinde yangından mal kaçırırcasına apar topar yayınlanması ve dağıtımın yıldırım hızı ile yapılması ve alayı vale ile tanıtımının yapılıp, iddia ettikleri gibi katliamın yıldönümünde değil de 10 Aralık Dünya İnsan Hakları günü bahanesi ile CHP Genel Başkanının katılımı ile imza günü düzenlenecek olmasıdır.
“Şeytan Ayrıntıda Gizlidir.” Prensibi ile konuyu gariplikler silsilesi penceresinden de değerlendirin derim.
Kitabın ismini aldığı Roboski Katliamı (Kurmançça: Komkujîya Robozkê), Uludere Katliamı, Uludere Olayı veya Uludere Operasyonu, 28 Aralık 2011 gecesi, Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu (Kürtçe: Robozkê) köyünde kaçakçıların terörist olarak istihbarat verilmesi üzerine Türk Hava Kuvvetlerinin F-16 savaş uçaklarıyla yaptığı bombardıman sonucunda 34 kişinin ölmesi olayı ile sonuçlanan acı bir olaydır.
10 Aralık hareketi ise DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi'nin yaptığı çağrıyla bir araya gelen isimler, 10 Aralık 2005'te İstanbul Dedeman Oteli'nde yapılan bir toplantıda, yeni siyaset tarzına ilişkin düşüncelerin yaygınlaştırılması amacıyla bir platform oluşturulduğunu kamuoyuna açıklandığı ve deklare edildiği tarihtir
Kısacası CHP'de daha Cumhurbaşkanı adayı belirlenmemiş ve ortada hol ve yumurta yok iken, “Aç tavuk sendromu” ile ‘iç iktidar' hazırlıkları çok erken başladı. Adaylığını açıklayan ilk isim, "HDP'ye bakanlık" çıkışıyla gündem olan eski Genel Sekreter İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin olduğu ve Ekrem İmamoğlu, Tuncay Özkan, İlhan Cihaner, Oğuz Kaan Salıcı, Özgür Özel gibi... Başka adayların da çalışmalara başladığı söyleniyor.
Evet...!
10 Aralıkçılar ve Roboskiciler aynı kayıkta... Galiba CHP'de şenlik var...
Aslında esas şenlik 6+1 Masasında ikbal ve istikbal bekleyen mukimler arasında yaşanacak... İlk kroşeyi Babacan Komser Rıfkı'dan yedi...
